• pazarda bir şeyler satan ilk kadınmış gibi davranılarak yazılmış kıytırık bir hikaye. kızın tam yanında soğan satan teyze var aynı hikayeyi ona neden yazmadınız? cihangirli olmadığı için o teyzeyi kadından saymıyor musunuz ?
  • (bkz: 30 küsür yaşında nasıl berduş oldum) benim hikayem de bu.
  • tebrik ederim hayırlı işler bol kazançlar dilerim. en güzelini yapmıştır bu arkadaş. fakat bizim şehrimizde (antakya) kadınların pazarda veya başka yerde çalışması ayıp karşılanmaz. bilakis ben pazarlarda çok kadın tezgahtar görüyorum. umarım her yerde benzer bir bilinç gelişir de, çalışan kadınlara psikolojik baskı yapılmaz. kadın çalışmalı, erkeğe veya başkasına muhtaç olmamalı. güçlü kadın, güçlü toplum demektir.
  • bu hanim arkadas hangi sehirde pazarcilik yapiyor bilmiyorum ama kendini bilmez birkac kisi disinda cogu pazarci erkek yardim etmistir kendisine. nereden mi biliyorum? 8 yasimda pazarcilik yapmaya baslamistim 16 yasima kadar cunku. su an ise pazarda tezgah yerim var kiraya verdigim.

    pazardaki insanlarin cogu tezgah ve cadir kurmana yardim eder isi ogrenene kadar. iclerinden 3-5 yavsak elbette cikacaktir ama bunu tum bir cinsiyete mal etmek, erkekleri cinsiyetcilikle suclamak cok aptalca. ki hepimiz koylu pazarlarinda kadinlarin ne kadar fazla oldugunu, tarla ya da bahcelerinden getirdikleri urunleri sattiklarini biliyoruz. ben biraz populizm kokladim yazdiklarindan. kendisine arka cikilmasini istemis gibi.

    kadinlar fiziksel olarak erkeklerden daha gucsuz, bu bilimsel bir gercek. ancak ayni hatta daha agir islerde calisan erkekler varken su soylemler artik gina getirdi. tamam ablalarim, siz de calisiyorsunuz, ekmeginizi kazaniyorsunuz anladik. evde koca parasi yemeyi hayal eden kadinlar varken calismanizi takdir de ediyoruz ama ne yapmamizi bekliyorsunuz bizden onu anlamadik hala.

    t: 24 yasindaki bir hanim kardesimizin ulke sartlarinda diger tum insanlar gibi kendi ayaklari uzerinde durma, hayatini idame ettirme cabasini anlatan baslik.
  • kendi ayakları üzerinde durma çabasındaki genç bir kızımız, kendi işini açma sürecindeyken karantina günlerinde pazarcılığa nasıl evrildiğine dair deneyimlerini twitter floodunda paylaşmış.
    kendini gerçekleştirme yolunda insanların ufak çabalardan kaçınmaması gerekliliği üzerine örnek alınası bir vaka...
    marlamiis

    --- spoiler ---

    5 ay önce kendi işimi kurmak istediğime karar verip istifa ettim. butik açmak için tüm hazırlıklarımı tamamladıktan sonra ilk vaka açıklandı ve sonrası hepinizin bildiği gibi. elimde yüzlerce ürünle "şimdi ne olacak" dedim, çaresizliğe kapıldım. bildiğim tek şey artık başkasının yanında çalışmak istemediğimdi. emeği hor gören, sürekli mobbing uygulayan, köleleştiren sisteme dönmek istemedim. bütün çevrem ve ailem gir bir işe çalış, boşver tutmaz bu iş diyerek motivasyonumu düşürdü. ayaklarımın üzerinde durmak için çıktığım bu yoldan geri dönmeyi aklımdan bile geçirmedim. odamı stüdyo haline getirip evden, internetten satışlar yapmaya başladım ama yetmezdi. karantina biter bitmez topladım malları pazara koştum.herkesin kadın başına yapamazsın dediğini yapmaya koyuldum. sabahın altısında uyanmak,sırtında sokak sokak mal taşımak, yüzlerce ürünü toplamak çok zor olsa da gördüğünüz gibi mutluyum.pazara başladığım ilk günden bu yana cinsiyetçi baskılara maruz kaldım, kalıyorum. yanıma gelip, senin pazarda çalışman uygun değil diyen erkek yok mu yanında diye soran ve devamlı yapamazsın diyen insanlarla dolu etrafım. ben genç bir kadın olarak ayaklarımın üstünde durmayı ve kimseye muhtaç olmadan yaşamayı kendime uygun görüyorum. cinsiyetçi, eril, ayrımcı davranışlara yenilmeden önüme bakmaya devam edeceğim. kadınlar hayatın her alanında var olmaya devam edecekler. kadının emeğini, gücünü hor görenlere karşı asla pes etmeyeceğiz. hayat beni nereye savurursa savursun, birçok emekçi kadın gibi emeğimle, etimle, tırnağımla üretmeye ve asla vazgeçmemeye devam edeceğim. kadınların her işi yapabileceklerine ve eşit yaşama dair umudumu hep sürdüreceğim. ve unutmayın ki; hiçbir kadın geleceğini bir adamın vicdanına, aşkına, günün sonunda aklının karışmasına bırakmamalıdır.
    --- spoiler ---
  • sabah evden çıkarken 600 küsur takipçisi vardı arkadaşımızın.
    öğlen 4.200 olmuş.
    yolu açık olsun.
  • her boku 'erillige' bağlayan sozumona özgür ve asi leş kezolarin tarzında anlatılmış uydurma hikaye.
    hay gitunuze phallus girsin ya.
  • kendi işini kurma hayaliyle beyaz yakalıktan istifa etmek - check
    çevresinden destek görememe - check
    karşılaşılan birçok engel - check
    sırf kadın olduğu için hor görüldüğü iddiası - check
    sırf kadın olduğu için eşitsizliğe maruz kaldığı iddiası - check

    yine tekdüze, yine suni challenge'lar yaratıp bunları nasıl yendiğini anlatan çakma bir başarı hikayesi yaratma çabası. bunlar 5 yıl önce tutuyordu. artık kendi işini kuran herkes aynı goygoyla sosyal medyada çevre kasıyor. eski etkiyi uyandırmıyor bu suni başarı hikayeleri.

    buradaki asıl acıklı nokta, pazarcılığı hor görülecek bir iş gibi gösterip "nasıl pazarcı oldum" başlığıyla aslında kendisinden alt seviyede gördüğü bir işi yaptığı imajı yaratma çabası. pazarlarda onlarca kadın alnının akıyla çalışırken "bana kadın olduğum için yapamazsın dediler" mesajı verilerek pazarda kadınlara bir baskı varmış imajı yaratılması. pazara giden bir insan durumu görürdü oysa ki.
  • pazarcılık kapitalizmin okulu, süzmesi, menbaıdır. ilkel subsistence (karşılık bulamadım) tarımından adam gibi tarım ürünü ticaretine geçişin işaret fişeğidir.

    işini bırakıp pazarcılık yapan kız hakkında "sisteme karşı gelmek" vs diye yorumlar yapmışlar. salak mısınız?

    kız basitçe, 3'e alıp 5'e satıyor. sistem mistem diye kalaylayıp kıza arka çıkanların eleştirdiğini yapıyor tam olarak yani. başkası yapınca kötü kız yapınca iyi?

    kız salak değilse buradan alır yürür, eleman çalıştırır, daha ucuzunu getirtir, marka olup daha pahalıya satar.

    adam gibi "çalışan olmak değil patron olmak istiyorum" deyin, bunun için de risk alıp, sermaye koyup teşebbüse geçin, canımı yiyin. ama yok öyle kapitalizme sövüp en kapitalist iş koluna atılmak.
  • cesaret her zaman övülen bir şey olmalı. güzel de, pazarcı olmakla da övüneni ilk kez duydum. gerçekten müthiş yani, binlerce yıllık insanlık tarihindeki insanların %99'unun yaptığı gibi bir şeyi x fiyata alıp x + y fiyata satarak geçimini sağlamaya başlamışsın.

    ülkedeki övülen şeye bak. bari pazardan kazandığım parayla sanatımı icra ettim, eğitimime devam ettim falan olsaydı. düz, bildiğin esnaf olmakla ilgili nasıl gündeme gelir ki bir insan? belki başarı budur. pazarcı olmayı bile pazarlayabilmiş kız.
hesabın var mı? giriş yap